top of page
  • Facebook Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • YouTube Social  Icon
  • Instagram Social Icon

 

Kökleri Viking mitolojisine ve Deathmetal e sımsıkı baÄŸlanmış olan AMON AMARTH 1992 yılında Stockholm'un güneyinde Tumba (Isveç) adındaki küçük bir yörede ortaya çıktı.İsmini Tolkien'in Orta Dünyasında, Mordor daki daÄŸdan (Amon Amarth) alan grup kurulduÄŸu tarihten itibaren birçok melodi ve armoni içeren; Vikingleri ve Kuzey tanrılarını anlatan parçalar yazmaya baÅŸladı.AMON AMARTH ı diÄŸer Deathmetal gruplarında ayıran ve bugün bulunduÄŸu yere getiren en büyük farklılık ta buydu... 

Vokalist Johan Hegg niçin bu konuyu iÅŸlediÄŸini; "Viking teması ve Iskandinav mitolojisi benim için daha çok bir hayat felsefesi haline geldi." ÅŸeklinde açıklıyor. Grup kurulurken elemanlar kendi aralarında kendi müziklerini yapmak,eÄŸlenmek için bir araya geldi hatta yapılan açıklamalara göre grup kurulduÄŸunda büyük hedefleri yoktu ve Isveç piyasasından çok küçük bir pay almayı ve ülke gençleri tarafından tanınmayı bile kendileri için yeterli görüyordu. 

Grup 1993 yazında Lagret Studios'a girdi ve grubun hiçbir zaman yayınlanmayan demosu "Thor Arise" ı kaydetti.Grup bu kayıdı yeterince güçlü görmüyordu ve dünyada bu ÅŸekilde tanınmak istemiyordu. 

Demo'nun tracklisti; 

1. Risen From The Sea 
2. Atrocious Humanity 
3. Army Of Darkness 
4. Thor Arise 
5. Sabbath Bloody Sabbath (Black Sabbath cover) 

ÅŸeklindeydi ve ÅŸu anda hit olmuÅŸ birçok parçayı içeriyordu.Grup daha saÄŸlam birÅŸeyler ortaya çıkarmak için yeni prova ve çalışmalara baÅŸladı ve tekrar stüdyoya girdi.Sonuç olarak ortaya ikinci demo "The Arrival Of The Fimbul Winter" çıktı. Bu demo birinci demoya göre gerek yakaladıkları sound gerek müzikalite bakımından daha tatmin ediciydi ve grup bu demoyu underground piyasaya sürmek için arayışlara baÅŸladı.Alınan cevap mükemmeldi.Grubun bu demosunu satmak ve haklarını güvence altına almak için Pulverised Records (Singapur) grupla baÄŸlantı kurdu. 

Grup 1995 yılının Kasım ayında 5 günlüğüne Peter Tägtgren (Hypocrisy) e ait olan The Abyss Studios'a girmeye karar verdi ve bu süre içinde "Sorrow Throughout The Nine Worlds" albümü kaydedildi.Bu albüm 3 yeni parça ve ikinci demodan tekrar kaydedilmiÅŸ 2 parça içeriyordu.Albüm, 1996 Nisan ında piyasaya sürüldü ve grubun dünya çapındaki kariyeri daha da saÄŸlamlaÅŸtı.Albümün piyasaya çıkışından 2 ay sonra davulcu Nico gruptan ayrıldı ve yerine Martin Lopez gruba dahil edildi.Bu andan sonra Amon Amarth'a birçok plak ÅŸirketinden teklif geldi ve grup bunların içerisinden Metal Blade ile anlaÅŸmayı tercih etti. 1997 yılının Mart ayında grup, Metal Blade deki ilk albümü "Once Sent From The Golden Hall" i Peter Tägtgren ile kaydetmek için tekrar The Abyss Studio'ya girdi.Kayıt sonuçları AMON AMARTH'ın Swedish Death Metal sahnesinin en hiddetli ve agresif gruplarından birisi olacağını daha o zaandan kanıtlıyordu. 

"Once Sent From The Golden Hall" albümünün kaydından sonra gitarist Anders Hansson gruptan ayrıldı.Grup bir ay sonra Deicide, Six Feet Under ve Brutal Truth ile turneye çıkacağı için acele gitarist arayışına girdi ve Johan Söderberg gruba dahil oldu.Grup artık iyice saÄŸlamlaÅŸmıştı.Haziran 1998 de çıkılan turnede grup en üst düzeye ulaÅŸtı.Aynı yıl içinde davulcu Martin Lopez kariyerini OPETH de sürdürmek için gruptan ayrıldıve boÅŸluÄŸu Fredrik Andersson (ex-MARDUK) ile dolduruldu.Bu grubun son eleman deÄŸiÅŸikliÄŸi oldu ve 1999 yılının ÅŸubat-mart ayları boyunca tekrar The Abyss Studios a girerek "The Avenger" albümü kaydedildi. 7 parçalık albümün kayıtları esnasında herhangi bir prodüktörle çalışılmadı. Death ve Black metal tarzları; Viking etkileÅŸimi ve brutal altyapı ile saÄŸlamlaÅŸtırılarak harika bir albüm ortaya çıkarıldı.Grup albümün tanıtımı için Morbid Angel ın headliner olduÄŸu birkaç festivale çıktı. 

2000 Kasımında The Abyss Studios un kapanması söz konusu olunca grup yeni kayıt için aceleci davrandı.Çok kısa bir sürede "The Crusher" albümü oluÅŸturuldu."The Crusher" AMON AMARTH'ın ÅŸimdiye kadar kaydettiÄŸi en brutal albümdü.Bu albüm gruba daha çok turneye çıkabilmesi için fırsat verdi.Grup artık bir çok ülkeden festivallere çağırılıyordu ve grup headliner olduÄŸu ilk festivale Danimarka ve Almanya'da; Purgatory ve Seirim gruplarıyla çıktı.Turne büyük bir baÅŸarıyla sonuçlandı ve AMON AMARTH bu turne sayesinde Almanya'da yeni binyılda (2001 Ocak) sahneye çıkan ilk metal grubu olarak kayıtlara geçti.AMON AMARTH bu konserden sonra MARDUK ve VADER gibi devlerle birlikte No Mercy Festivals e katıldı ve bu festivalden sonra Marduk'un 2001 deki Amerika turlarını desteklemeye karar verdi.Fakat sponsorlar bulunamadığı için tur Ocak 2002 ye ertelendi.Grup 2002 yi beklemedi ve kendilerinin ilk Amerikan turnesine Diabolic (Tampa, Florida) in desteÄŸiyle çıktı.Turne harika bir ÅŸekilde devam ediyordu fakat kordinatörler turneyi bir hafta gibi kısa bir sürede durdurdu ve AMON AMARTH Isveç'e geri döndü.Grup, Isveçli Death/Gore efendisi VOMITORY'ye Avrupa turu teklifinde bulundu.Teklif kabul edildi ve AMON AMARTH tekrar yollara düştü.Tur sırasında yeni albüm için birÅŸeyler hazırlanmaya devam edildi. 

AÄŸustos 2002 de grup 2. kez WACKEN OPEN AIR'e çıktı ve ÅŸov yaklaşık olarak 12.000 kiÅŸi tarafından izlendi ve yapılan röportajlarda herkes konserden son derece memnun olduÄŸunu açıkladı. Grup WACKEN'dan çıkar çıkmaz "Versus the World" ü kaydetmek için 7 AÄŸustos'ta kendini stüdyoya attı.Uzun zamandan beri Peter Tägtgren stüdyosunu kendisine ayırdığı ve baÅŸka grupların kayıt iÅŸleriyle uÄŸraÅŸmadığı için grup, Malmö'deki Berno Studio'da çalışmaya baÅŸladı ve bu harika bir seçimdi.Stüdyonun Isveç metal sahnesinde mükkemmel bir ünü vardı.AMON AMARTH Berno (mühendis ve stüdyo sahibi) veya Henrik (mühendis) ile çalışırken hiç bir zorluk çekmedi ve bu yeni stüdyo grubun müzikal yapısına yeni bir boyut kazandırdı.Kayıtlar sırasında grup ara verip Almanya'ya ve Summer Breeze festivaline geziler düzenledi ve buralarda mükemmel bir ÅŸekilde karşılandı.Yeni albüm 18 Kasım da piyasaya sürüldü.Albümün sınırlı sayıdaki "Viking" baskısı ise grubun hiç yayınlanmamış eski demolarını içeriyordu ve bu albüm grubun kariyerindeki kilometre taÅŸlarından birisi oldu.Albümün tanıtımı için 3 Amerika ve 2 Avrupa turnesine çıkıldı. 

AMON AMARTH'ın yeni albümü "Fate Of Norns" da bir önceki albüm gibi Bernö Studios da kaydedildi.Bu albüm ve diğerleri arasındaki fark sorulduğunda Mikkonen; "Biraz klasik kaçacak ama albümde yakalanan sound süper ve şarkılar diğerlerine göre çok daha güçlü.Johan Söderberg'in şarkı yazımına katkısı öncekilere göre çok daha fazla oldu ve bu da müziğe yeni bir tat ve bakış açısı kazandırdı.Stüdyoya girdiğimizde birçok şarkının yazımı henüz tamamlanmamıştı ve stüdyoya girince farklı birşeyler çıkarabilir miyiz diye merak ettik.Düşündüğümüz gibi oldu ve Bernö sayesinde müzik çok farklı bir noktaya geldi.Bu Prodüksiyonda diğer hiçbirisinde harcamadığımız kadar enerji harcadık." şeklinde açıklıyor."

bottom of page